27 Nisan 2012 Cuma

Döngüsel Artık*ATIK




Son zamanlarda içimde büyüyen kocaman bir mücadele isteği ve başarı arzusu kıvranmakta.. Dönüp dolanıp, hayallerimin peşinden gitmeyi kimi zaman karşılık beklemeksizin yaptığım tasarımlarıma ve bunların beğenilerine sunmuş olsam da, hep bir yanım eksik sanki...!

Her zaman kişisel gelişimin toplumsal farkındalığı arttırdığına inanmışımdır. Yaşadığım bazı olaylar bu farkındalığı bu toplumun hak edip etmediği mevzusuna getirdiğimde, düşünüp kalıyorum nedense!

Kimi durumlar oluşur, yada oluşturulur ya hani, hayallerimizin basamaklarını aşmamıza öncülük eder bunlarda bazı bazısı.... Tecrübe ederiz kimi zaman benzer konularda veyahut ilgisi ve alakası dahi olmayan konularda...

Geriye dönüp bakarız ki, acaba nerede eksik bir şeyler yaptım...!

Bunları kurgularken mi, planlarıma dahil ettiğim alanlar mı hatalı... Planlarım da mı var bir sorun! Yoksa insanlar mı sorunlu!

Ciddi ciddi kendimi sorgular pozisyondayım...!

Nedensiz dışavurumlar, hiyerarşik düzensizlikler, ekonomik yetersizliklerin getirdiği/sebep olduğu eksiklikler, aa unutmadan bir de kendi eksikliklerini görmekten korkup, mücadele yeteneği olmayan ve bunu sadece kurgusal karalamalardan öteye götüremeyen yetersiz dağarcığı ile döngüsel artık*atık*  kalıntıları bırakan kişiciklere de ithaf etmek akıllıca olur....







"Bir insanın hayata daha adım atar atmaz kendisini içinde bulduğu maskeli balodan haberdar edilmesi gereklidir. Çünkü aksi halde karşılaştığında anlayamayacağı ve tahammül edemeyeceği, hatta şaşkınlıktan tamamen donup kalacağı birçok şey vardır, ve aslında en uzun ömürlü olanlar onlar olacaktır ki "ex meliore luto finxit praecordia titan"(alçaklığın gördüğü himaye); erdemin, hatta en nadir ve en büyüklerinin, aynı mesleğin mensuplarının elinden çektiği aldırmazlık, hakikate ve büyük yeteneklere tahammülsüzlük, hatta garazkarlık, bilim adamlarının kendi sahasındaki cehaleti, halis mamullerin neredeyse her zaman aşağılanması ve sadece sahtelerinin baş tacı edilmesi böyle bir şeydir sözgelimi. O yüzden gençler bu maskeli baloda elmalarn balmumundan, çiçeklerin ipekten, balıkların mukavvadan yapılma ve istisnasız her şeyin oyun ve oyuncaktan ibaret olduğunu mutlaka öğrensinler..."SCHOPENHAUER









*kurgusal tepki

1 Nisan 2012 Pazar

Siyah kara bir duvak altında yadsınamaz yanlızlıktır bazen söylemler.. Yalnızlığa hitaben, aşka ithafen!




Siyah kara bir duvak altında yadsınamaz yanlızlıktır bazen söylemler.. Yalnızlığa hitaben, aşka ithafen!

Karalar durursun bazen, elindeki beyaz sayfalarda sevdiğin kişinin adı ile kendi adını alt alta.. 
Harf uyumları oyunlarına boyarsın kimi zaman sevgini, ya da sandığın o şeyi..


Aşktır duyduğun heyecan, onu sevme arzun.. 
Aşk"ın"sın"dır aslında kalbinin aynasının.. kalbinin yalnız aynası..


Saygı ile pekiştirilen cümleciklerdeki anlamsındır belki de.. 
Farkındalıklardan ziyade yerli yersiz kullanılan..

Seversin..
Onsuz bir HİÇ gibisindir.
Ama aslında onunla farklı bir bütünlüksündür. Sonradan fark edersin..
Sen varlığınla aslında her zaman ÇOK şey"sindir.
Fark etmez-farkındalığından bir habersindir belki de!

Aşkın ömrü 3 yıl derler,
Aşk ömürsüzdür bilader...
Aşk... Heyecanın zaman dilimine yayılmış ve o heyecanla yaşamayı öğrenmek demektir biraz da!


Sevmek ve onunla daha da çok şey olmaktır AŞK!


Aşk aslında BİZ olmaktır.!


İlginizi çekebilecek diğer yazılarım...^^

Related Posts with Thumbnails