Bölüm.1.Kırık bir kafatasının laboratuvar rafında restorasyonunu umutsuzca bekleyişinde olduğu gibi, ömrümüzü ötelenmiş eksikliklerimizin pençesinde savrulmaya mahkum edişlerimizi, sanki görmemek ve anlamamak ve bir o kadar geç anlamaya yeminli bedenlere sıkışıp kalan canlılara dönüşmüşüz meğer..Basmakalıp inançların yol gösterdiğini sandığımız umarsız serzenişlere ve sosyokültürel baskının ve psikolojik yaptırımların kölesi olmaya öyle meyillenir hale gelmişiz...
Bir kalıp biçmişiz çehremize, çevremize, aslında inancımızla çelişen bir o kadar da anlam yüklemişiz toplumsal yozlaşmaların derecelendirilmesine paralel belki de...! Bir kör kuyunun içine hapsolmuş kırmızı bir balık olmuş ruhumuz... Zira çıkmaması için duvarlar örmüşüz..Aklımıza gelmemiş hiç, anlatılmak isteneni nasıl anladığımız, anladığımızı sandığımızı nasıl anlattığımız ve anlattığımızı sandığımız insanların nasıl algıladığı ve bunu yaşamına nasıl aksettirdiği..Yazıklara..keşkelere..Sıkışmış ruhlar mı olmuşuz inancımıza tezat bir şekilde.. Tekamülün gerekliliklerinde kendi kıstaslarımızı, etrafımıza şekil vermeye çalışarak yön vermeye çabamız ise en acı cehaletimiz olmuş..Ansızın acılar içerisinde kıvranırken fark etmeye başladığımız teoriler, komploteoriler ve aslında bir bakmışız gerçekliğin ta kendisi...
Bir de bakmışız ki aslında gerçeklik Öz'ümüzden ibaret...İnancın nizamında.. ^^Burcu. *
Bir de bakmışız ki aslında gerçeklik Öz'ümüzden ibaret...İnancın nizamında.. ^^Burcu. *
