13 Eylül 2010 Pazartesi

Bayrama ne yazar, iste senin de olur.. !



Bu gün bayramın ilk günü.

Hiç bir bayram sevinci, heyecanı, eğlencesi hissetmeden sanki bir işkence gibi gelen bayram zorunlu ziyaretleri ardından noktalanan gün.. Bol serzenişler ve düşünmeden yapılan bazı sözlerin ardından geçen bir bayram.. Tatsız tutsuz..!

Düşünüyorum da çocukluğumuzun bayramlarını farklı kılan şey, o zamanlar çocuk olmamız mıydı? Yoksa daha da bir farklı mıydı bayramlar!!

Biz farklı bir şehirde otururduk, büyüklerimizden, bu nedenledir ki bayramlar hem hediyeler hem sevgi dolu buseler, hemde özlem gidermek demekti.. Bayram öncesi yapılan alışveriş keyfi bambaşkaydı tabiki de. O ayakkabıya sarılarak uyunur sabah heyecanla süslenir püslenilir sonrasında el öpmelere başlanırdı.

Şeker bayramı şeker verilsede para veren evler öncü durak olurdu her zaman.. Ne büyük keyifti..

Ara sıra bazı yerlerde Hacivat ile Karagöz oyunları izlerdik. Hacı cavcav...:) Şimdiki çocuklarımız bu kültürel miraslarımızı bilmiyor bilseler de alışkın oldukları 3d özellikleri olmadığından nedense pek bir yabancı geliyor onlara. Tabi bazı durumlar biraz farklı olabiliyor. Beğenebiliyorlar.. Nadiren tabi..

Birinci gün üçüncü gün derken noktalanan bayram.

Hepimizin bayramı mübarek olsun. Umarım bayram tadımız yeniden damaklarımıza beklediğimiz yerini alır..

Hiç yorum yok:

İlginizi çekebilecek diğer yazılarım...^^

Related Posts with Thumbnails